Anasayfa > İz Bırakanlar > Noksani Baba
13.07.2012 Cum, 21:24
Bugüne kadar dile getirilmeyen, hakkında pek az şey bilinen biri … O büyük bir ozan… 18’nci yüzyıl Alevi-Bektaşi geleneğinin önde şairi . Erzurum’da doğmuş Noksani Baba.
Doğum tarihi bilinmiyor.
İşte bilinenleri:
Asıl adı İbrahim.
Babası o’na medrese eğitimi yaptırır ve ‘İnce Molla” diye ünlenir.
Taşmağazalarda küçük bir bakkal dükkanı açar.
Noksani ismini de bu küçüçük dükkanında yaşadığı bir olay sonrası alır.
Noksani Baba, dükkanında bir dostuyla muhabbettedir.
Bir çocuk içeri girer ve elindeki parayı uzatarak,“Amca bana şeker ver” der.
Noksani sohbet içinde parayı alır, şekerden avuçlar torbaya doldurur çocuğa verir.
Paranın miktarına ve ne kadar şeker verdiğine bakmamıştır bile.
Çocuk ev döner.
Anne şekere bakar, verdiği para miktarı ile örtüşmemiştir. Şeker fazladır.
Çocuğun şekeri habersiz aldığını düşünerek, soluğuNoksani Babanın yanında alır.
Dostunu yolcu eden Noksani Baba tezgahının başındadır
Kadın aynı parayı uzatır ve şeker ister.
Bu defa şekeri paraya göre verir.
Kadın önceki şeker miktarını hatırlatınca, Noksani Baba şöyle der:
“Ah evladım, getir o muhabbeti ki verim o şekeri”
İbrahim, bu olaydan sonra Noksani Baba, diye anılır.
Halk Edebiyatını sayısız eser kazandıran Noksani Baba’dan güzel iki şiir
Ayeti Kuran’a Bak
Hakkı görmek diler isen, suret-i insana bak.
Arayup gezme bu halkı cismin içre cana bak.
Aşıkın mi’racı derler dostunun didarıdır.
Bu söze isbat dilersen, defter-i rahman’a bak
Yedi iklim çâr köşe bir dilberin vechindedir
Gel oku Ümmü’l Kitâb-ı mektep İrfâna bak
Ta’an idüp yetmiş ikiye dime kim beyhudedir.
Sen seni feym eyle küfrdeki imana bak.
Herkes bu haliyle buldu Rabb’isin bi-iştitak
Rabbel-alemin buyurdu; ayeti-i Kur’an’a bak.
Bil-i Ya’kub’un ağladup zar eyleme Yusuf deyü
Mısr-ı tende Şah uluptur Yusuf-ı Ken’an’a bak.
Ademe Hürmeten yaratıldı zemin-ü asuman
Secdegah-ı alem oldu lütf ile ihsana bak.
Hakk’ı bul öz kalbin içre gel Noksani iş bu dem
Himmetlidir evliyanın ahd ile peymana bak.
Gel Yetiş
El eman mürvetdir kapuna geldim.
Muhammet Mustafa gel yetiş.
İsyan deryasına gark oldum kaldım
Hünkar hacı Bektaş Veli gel yetiş
Şu benim halim pirime bildir.
Kalbimin evini nur ile doldur.
Cesedim ölmeden nefsimi öldür
Fatime Hatice ulu gel yetiş
Bir taraftan nefs-i emare azar
Bir traftan vesvese hileler düzer
Günahım yazmaktan melekler bezer.
Şah hasan Hüseyin Veli gel yetiş.
Tevbakarım muhabbetim bu yolda
Mürvete gelmişim kusurum elde.
Göster mah cemalin eyleme dalda
Hasan’ül askeri şahım gel yetiş